islaminadresiburda
  tek gözün anlamı
 
İlluminati konusuna giriş yapmadan önce ilk başta en sık kullanılan Semboller ve bu sembollere yüklenilen anlamlar, bu sembollerin kökeni nelerdir gibi konulara değinmekte fayda var. Konunun tam anlaşılabilmesi ve bu bahsettiğim sembollerin ve şifrelerin ne maksatla kullanıldığının daha net bir şekilde görülebilmesi için dilerseniz ilk başta Sosyal ortamlarda, belgesellerde bahsedilen bu tek göz simgesi nedir ve ne anlama geliyor bu konuyu inceleyelim.

HORUS EYE – ONE EYE veya bildiğimiz şekliyle Her şeyi gören göz, Tek Göz Sembolü


Uzunca bir süredir bu konularla ilgilenmeme, okumama, araştırmama rağmen beklide bana en çok karmaşık gelen, en çok kafamın basmadığı gizemleri içinde barındıran mevzu bu olsa gerek. Gerek net ortamında gerekse yazılı kaynaklarda sonu – muş ve – miş ile biten cümlelerden daha fazlasını bulamayacağınız rivayetlere dayalı bir anlatımla bilgi sahibi olabileceğiniz bir konu. Artık buna ne kadar bilgi diyebilirseniz onu siz hesap edin.
Efendim derlediğim bilgileri kısaca size özetlemem gerekirse Horus Eski Mısır Mitolojisinde bir Tanrı’dır. Bir gözü Ay bir gözü güneş olarak nitelenir. Şahin şeklindedir. Dilerseniz ilk başta dilden dile dolaşan şu efsane neymiş ona bakalım sonra devam edelim.
Efsaneye göre Horus, Osiris’in oğludur ve babasının cesedinin tohumundan oluşur. Horus büyüyüp güçlenene kadar İsis, onu saklar. Horus, güçlenir ve Seth ile savaşır. Bu savaşta Horus Seth’in hayalarını koparır. Seth’ de Horus’un gözünü parçalar ve Horus, çıkan gözünün yerine “Uraeus” adlı bir yılanı takar. Bu yılan daha sonradan firavunların egemenlik simgesi olmuştur. Annesi İsis parçalanan gözü yeniden tek parça haline getirir, ama o göz görmez. Horus, tek gözlü olarak yaşamaya devam eder.


(Güneş ve ay tutulması, Horus’un gözünün parçalanması ile oluşur) Savaşı kazanan Horus, gözünü geri alır ve onu babasına armağan eder. Horus, Osiris’in ardılı olarak gösterilir. Bazı anlatılara göre Horus ile Seth arasındaki savaşta tanrı Tot, hakemlik eder ve savaşa son verir. Savaşta Seth yenik düşer. Osiris ölüler dünyasısın kralı iken savaşın sonunda Horus yaşamın kralı olur. Seth ise her türlü kötülüğün tanrısı olmaya devam eder.
Gördüğünüz gibi Batıl ve Hurafelerle dolu saçma sapan bir inanç ve itikad sistemi ile karşı karşıyayız. Fakat izah edeceğimiz konunun net anlaşılabilmesi için bunları bilmek durumundayız. Gelelim Her şeyi gören göz mevzusuna. Biri Güneş diğeri Ay olarak nitelenen Horus’a ait iki Göz manevi anlamda algılanır ve Horus’un gece- gündüz sürekli olarak takipte olduğunu ifade eder, o şekilde inanırlar. Zira konum itibariyle ( Ay ve Güneş) her şeyi gördüğüne…
İşte Tek Göz olayının temel çıkış noktası budur. Kötülükle mücadele ederken Tek Gözünü kaybeden horus’a ithafen Her şeyi gören göze biat ediyorlar.
Daha önceden defalarca dile getirdiğim gibi Şeytan’ın en büyük ve en etkili silahı insanlara kendisinin yok olduğunu inandırmasıdır. Bahsettiğimiz bu tarz Gizli ve Gizemli örgüt ve oluşumlarda Şeytan’ın bu amansız taktiğini kullanır ve tıpkı Şeytan’ın hareket şekliyle hareket ederler. Kendilerinin olmadığına yada eğer yapılanmışlarsa kötülük için değil İnsanlara faydalı işler yapmak için toplandıklarına inandırma gayreti gösterirler.

Tek Göz Sembolü hakkında yanlış bilinenler

Bu konuya özellikle değinmek istiyorum çünkü birileri işin iyice suyunu çıkardı. İşin kötüsü meseleyi sulandıran ve her gördüğü sembol ve işaretten bir mana çıkarıp bu mana ile saçma sapan teoriler üreten kimselerle ben aynı kefeye koyuluyorum açmış olduğumuz sosyal Paylaşım sitelerindeki sayfalarımız Zan altında bırakılıyor. Halbuki bizi ve çalışmalarımızı 3 yıldır takip eden kimseler bilirler ki biz bir Tek Göz Sembolünü, bir Piramit şeklini kullanıldığı yer, maksat, kullanan kişi yönünden değerlendirir ve o şekilde bir sınıflandırmaya tabi tutarız. Yani her Tek Göz Sembolü gördüğümüz Kurum, Film, oyun, klip illaki onlara hizmet eden bir adama ait olmayabilir. Karşımızda kompleks, geçmişi çok çok eskilere antik Mısır’a kadar uzanan bir yapı var. Günümüzde Mali ve Maddi gücü elinde bulunduran adamlar hep bunların safında. Hal böyle olunca günümüzün en etkili silahı olan medya’yı da gayet güzel kullanıyorlar. Bu uğurda meşhur olma hevesiyle yırtınan gençleri her ülkede yaptıkları yetenek yarışmalarıyla vb. organizasyonlarla kendi sınıflarına dahil edip tabir yerindeyse maymun ediyorlar. Şöhret basamaklarını kısa sürede tırmanmaya başlayan ünlü adayımız ise arka planda dönen dolaplardan çoğu zaman habersiz. Konuyla ilgili belki de en çarpıcı örneklerden birisi ülkemizden Mustafa Ceceli.
Mustafa Ceceli’nin bilinçli yada bilinçsiz bir biçimde illuminatiye hizmet ettiğine ispat olan bu bu klibinden birkaç kare sizlerle paylaşmak istiyorum. Konuyla ilgili yapılmış epey video net ortamında mevcut dilerseniz oralardan görsel anlamda daha kapsamlı inceleyebilirsiniz.
İşte klipten birkaç kare.


Resimlerden de dikkatinizi çekeceği gibi klipte Masonik Tek Göz’ün üzerinde bulunduğu abajur, Kamera hangi açıdan çekerse o açıya doğru çevirilmiş. Burdan yola çıkarak O Abajur’un orada rastgele bulunmadığını, bilinçli bir şekilde birileri tarafından oraya yerleştirildiğini anlıyoruz. Bir klip çekiminde çok fazla kişi çalışmakta. Dekor, Makyaj, Işık, Set, Kameraman vs. dahası albüm yapan kişinin medya kanallarında ve halk nezdinde tanınması için çalışan Halkla İlişkiler gibi Reklam ajansı gibi etkenler de mevcut. Yukarıda bahsettiğim gibi illaki Şarkı söyleyen kişinin bu örgütle bağlantılı biri olmasına gerek yok Klip Yönetmeni veya Reklam sorumlusu bu işi pek tabbi bir şekilde düzenleyebilir.
O halde bizim dikkat edeceğimiz husus şudur. Bu Sembolleri gördüğümüz vakit direk yaftalamak ve sadece sembollere odaklanmak yerine bu sembollerin kullanıldığı yerlerde ne gibi faaliyetler yürütülüyor, maksatları nedir, Millete verdikleri eser, ürün nedir ? bunlara odaklanmamız lazım. Aynı durum Acun’un Programları içinde geçerlidir. Bir anda Türkiye gündemine oturan yaptığı programlarla reyting rekorları kıran bu şahsın arkasında kimler var. Yaptığı programların maksadı ne ? Topluma faydalı bi şeyler mi sunuyor ? Yoksa toplumun değer yargılarıyla ve yaşayışıyla mı oynuyor ?
Ve bu programların sadece Acun ve ekibi tarafından tasarlandığını mı düşünüyorsunuz ? Tüm dünya ülkelerinde benzer yozlaştırıcı programlar bilinçli bir şekilde gündemde tutulmakta ve toplumun değer yargılarıyla oynanmakta.


yetenek sizsiniz amerika


Yeteneksizsiniz Fransa

Anlatmak istediğim şu. Kitleleri kontrol etmenin en etkili aracının medya olduğunu öğrendik. Medya’nın kitleler üzerindeki etkisini biliyoruz. O halde Yetenek yarışması adıyla toplumlara sunulan bu yarışmalarda aslında maksadın Yetenekli kişileri topluma kazandırmak olmadığı gayet bariz bir biçimde ortadadır. Tabi burada Yetenek kelimesini nasıl anladığınız devreye giriyor. Sahneye çıkıp popo sallamak, belki milyon defa yapılmış M. Jackson taklidi yapmak ne derece yetenektir ? Kime ne faydası vardır anlamak mümkün değil. Fakat milyonlarca kişi öylesine köleleştirilmiş ve hipnotize edilmiş gibi ekranın karşısında ağzı açık bir şekilde üstünden reyting rekoru kırdırmaya bayılıyor yapacak bi şey yok…

İyide Abi bu Sembolleri kullanarak ne amaçlıyorlar ? Ellerine ne geçiyor ?

Genel itibariyle gelen eleştirilerin belkide en fazlası bu konuyla alakalı. bu Sembolleri niçin kullanıyorlar ? Her programa, her klibe bir göz simgesi koysalar ne yazar ?
Olay aslında sanıldığı kadar basit değil. Bunu şöyle örnekleyelim. Hiç tnaımadığınız bir firma var diyelim. ( Dikkat sanal reklam geliyor) Bu firma olarakta Telsim’i satın alan Vodafone diyelim. Vodafone Türkiyede Telsim’i alana kadar neredeyse kimse adını dahi bilmiyordu ama bugün vodafone diye mikrofonu uzatsanız insanlar hakkında tonla bili verirler. Reklam önemlidir. İnsanların zihnine ben varım, burdayım, iyiyim, kaliteliyim benimle ol mesajı verir. Reklamın asıl gayesi marka adını insanların zihnine kazıyabilmektir. Belirli sloganlar, akılda kalıcı etkileyici sözcüler, akılda kalıcı görseller. Bugün Ulusal Kanallarda firmalar reklamını yayınlatabilmek adına kamyon yüküyle ( önceden eşek yüküyle) para ödüyorlar. Ve sadece yayıncı kuruluşa değil reklam içinde maksimum 1 dakika rol alan ünlü oyunculara da keza aynı şekilde yığınla para veriyorlar. Peki bunu ne için yapıyorlar ? Reklamı demiyorum güzel kardeşim reklamda oynattıkları oyuncuların niçin herkesçe tanınmış ünlü kişiler olmasına özen gösteriyorlar ?
Aslında bunu eski bir Kemal Sunal filmi çok güzel bir şekilde anlatıyor. (Kanal 7 ‘yi takip ederseniz bir hafta içinde muhtemelen görebilirsiniz.) Filmin konusu garibanlığı ile reklamlarda kullanılan ve toplumun güvenini kazanmış bu garibanın sırtından yapılan vurgun anlatılıyordu. İsmi şuan aklımda değil ama eminim çoğunuz bahsettiğim filmi biliyorsunuz. İşte bu filmdeki durumun birebir aynısını günümüzde halen yaşamaktayız. Gerçi Reklamlarda oynayan kişiler gariban değil ama özellikle Cep Telefonu Operatörlerinin reklamlarında oynatılan Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar, Şafak Sezer gibi ünlüler genel itibariyle halkın güvenini kazanmış ve mizah konusunda uzman kişiler. Hal böyle olunca insanların bu kişilerden etkilenmesi ve sırf bu kişilerin imajı ile güven telkin etmeleri bu firmaları aklınıza kazımanıza ve onlara güvenmenize olanak sağlıyor.
Evet şimdi lafı daha fazla dolaştırmayalım mesajı gizliden değil açıktan verelim. Her filmde, her bilgisayar oyununda, her müzik klibinde, her tanınmış firma logosunda bu sembolleri kullanıyorlar ki hem aklınıza bu sembollerini kazısınlar hemde size güven telkin etsinler. İşin metafizik boyutuna girmeye ve mevzuyu daha içinden çıkılmaz bir hale sokmaya niyetim yok. Sadece bu yönüyle dahi olaya bakmamız bunların maksadını anlamamız için yeterli olacaktır. Ve bu amaçlarında da gayet başarılı oluyorlar.
Sosyal ortamlarda :
- Abi adamlar her köşe başını tutmuş,
- Adamlar her şeyin kalitelisini yapıyor abi bizimkiler yapsın bizimkilerden alalım,
gibi yorumları gördüğümde maksatlarına ulaştıklarını görüyorum. Halbuki böylesine kapsamlı ve kompleks bir yapıda değiller bu bariz bir biçimde ortada. Sadece bir Reklam ajansı kurarak ve filmlere, Şarkıcıya,Türkücüye tanıtım afişi, Albüm kapağı tasarlayarak olduğunuzdan daha güçlü görünebilirsiniz. Ve bu heriflerin de yaptığı inanın bana bundan fazlası değil. Tamam ekonomik güçleri var, her ülkede ve her sektörde adamları var ama topyekünde bitmiş tükenmiş değiliz. Sadece onlar ne şekilde düşünmemizi istiyorlarsa o şekilde düşünüyoruz inanın bana hepsi bu. Zaten bu herifler mert ve cesur adamlar olsalar ortaya çıkıp mert bir şekilde hedeflerini, ideallaerini ortaya koyarlar bizde tepelerine bineriz. Gizliliklerini kendilerini daha güçlü göstermek adına kullanıyorlar. Olaya farklı bir açıdan bakabilmeniz ve henüz tam olayı kavrayamamışsanız diyerek bir örnek daha vermek istiyorum.
Daha önceden hiç gitmediğiniz bir ülkeye seyahat ettiniz. Uçaktan indiniz. Daha Havaalanında reklampanolarıyla tanışırsınız. Ve baktığınız her yerde atıyorum Manta isimli bir firmaya ait tanıtıcı bilboard’lar görüyorsunuz. Ülkemizde de durum bu şekilde değil mi ? Hangi caddeye,bulvara,sokağa çıksanız karşınızda ya Turkcell, ya avea, ya vodafone reklamı görürsünüz. İşte yabancı memlekette bunca reklamı gördüğünüzde aklınıza gelecek olan ilk şey “vaybe adamlar ne güçlü firmaymış” cümlesidir. Olayın kısa ve öz ( bana göre gayet bilimsel ) izahatı budur. Medyayı kendilerini olduğundan daha güçlü göstermek adına kullanıyorlar.
Burada sık karşılaştığım şu soruya da cevap verip sonrasında Nazar Boncuğu konusuna değineceğim ve devamını başka bir yazıda anlatacağım.
- Madem durum bu şekildeyse sizlerde bu sembol ve şifreleri araştırıp insanlara sunarak aslında bu amaca hizmet etmiş olmuyor musunuz ?

Özellikle bu tespite asla katılmıyorum. Elbette bazen bizimde ters köşe olduğumuz durumlar olmuştur. (konuyla birebir ilgili olmasada : Muhteşem Yüzyıl isimli alçakça dizi yayınlanmaya başladığında boykot edelim şeklinde uzun süre gündemde tutarak aslında daha fazla izlenmesine sebep olup beleşten reklamını yaptığımız gibi bir durum)

Fakat olaya sadece onların reklamını yapıyorsunuz mantığıyla yaklaşmak aslında bir açıdan görmezden gelelim baba böyle iyiyiz biz demenin farklı bir versiyonudur. İlk baştan beri söylediğimiz şudur. Bizler anlı, şanlı bir ecdadın torunuyuz, Batılı elinde kağıt kalemle harita çizmeye çabalarken bizler ordularımızla Dünyaya yeniden şekil veren, Çağ açıp Çağ kapatan bir nesilden geliyoruz. Kabuğumuzu değiştirseler de içimizi, özümüzü asla değiştiremeyecekler. Biz gizli kapaklı iş beceremeyiz , politikadan, siyasetten anlamayız. Soğuk Savaş nedir onuda bilmeyiz. Biz adam olana adam gibi yaklaşır adam olmayan da gidip haddini bildiririz. Biz karşımızdakini kendimiz gibi biliriz. Belkide bu yüzden yapılan kaypaklıklara ve sahtekarlıklara, saklı gizli oyunlara kafamız bu kadar basmıyor. Bunların tekerine çomak sokabilecek ender dehalardan Abdülhamid Han’ı bile anlayamadık , dahası birde hain ilan ettik. Çünkü bizler Tevekkül ile yola çıkan, plana programa çok fazla sadık kalamayan ve bir işe niyet ettimi günahıyla sevabıyla bodoslama dalıp yapıp çıkan bir milletiz.

İşte bu sebeple bizim yüzyıllık planlarımız yok, göçebe milletiz. Savaşmadan duramayız, bizi demokrasi kabına sokanlara işte bu yüzden lanet ediyorum sürekli. Batılı Namussuzlar Dedelerimize olan hınçlarını bugün Futbol sahalarında bizleri tokatlayarak alıyorlar. Yeri geliyor hakemleriyle, yeri geliyor saha dışı oyunlarıyla nakavt ediyorlar. Ne zamanki yeşil sahaları, atı ve silahı bıraktık meclislerimize çekildik o günden beri şamar üstüne şamar yiyoruz. Hazır mevzu buraya kadar gelmişken Fransanın Ermeni Soykırımını tanıyacağız demesine, Mason Biraderlerin bu konuyla ilgisine, Türk Localarına yaptıkları baskıya da değinseydik ama o konuya girdiğimizde bu sefer bu tarafı dağıtacağız.
Her neyse netice itibariyle anlatmaya çalıştığımı anlatabildiğimi sanıyorum. Bütün mesele bu sembollerle biz buradayız mesajı vermek ve ne kadar güçlü ! olduklarını dünyaya göstermektir. Bu konuya karşı duyarsız kalmayı, görmezden gelmeyi ise doğru bulmuyorum. Tavrım ve tavrımız şu olmalıdır. Ne Korkup çekinelim, endişeye düşelim ne de düşmanımızı hafife alalım. Bize yakışan budur. Gözümüzde büyütmeden oynadıkları oyunları kendi başlarına çevirmeye çalışalım ve bu şekilde Dua edelim.
Bir sonraki yazımda Tek Göz Sembolü ve Nazar Boncuğu’nun bu konuyla ilişkisinin olup olmadığına değineceğim takipte kalınız.Illuminati ve Her şeyi gören Göz

 
 
  Bugün 3 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol